Sevdiğim kitaplar ve kahramanları

Arturo Bandini kadar bile yetenekli biri değilim.Fante bile beni adam yerine koymazdı.Hep özendim ama olmadı.Sanırım amatör bir yazar olamayacak kadar kötüyüm.Ama fena okumuyorum.Okuduklarımı tavsiye ediyorum dersem ukalalık olur.Beni etkileyen kitaplar ve o kitapların kahramanları diyelim.

27 Aralık 2009 Pazar

Mİ MOTO FİDEL/Christopher P.Baker


Kitabın Türkçeye çevrilmiş adı Küba'yı Keşfederken.Bence şimdiye kadar yazılmış Küba'yı en iyi anlatan kitap.Romantik sosyalizm hayranlığından ve gezi rehberi hafifliğinden uzak ayakları yere sağlam basan çok kapsamlı bir Küba portresi çiziyor.Yazar National Geographic için çalışan bir seyahat rehberi yazarı.Zor bir işe kalkışıyor ve Küba'yı bir Bmw R100 motosikletle boydan boya kat ediyor.Bize sokak sokak erotizm ve romantizm yüklü kaotik Küba'yı anlatıyor.Kendisinin Fidel ve komünizm hayranlığı yolculuk boyunca yavaş yavaş değişmeye başlıyor ve gördükleri aslında genel önyargılardan çok uzakta Küba'daki hayatın çok da fazla eglence,romantizm,seks,mutluluk olmadığı daha çok hafif tabiriyle baskıcı bir yarı açık cezaevi olduğu oluyor.Küba'daki sefaletin boyutu tabi ki satılan turistik turlarda anlatılmıyor.Bence yazar gerçekten bütün politik önyargılardan uzakta durarak bu ülkeyi yazmış.Kitabı çok beğendim,benim kitaptaki kahramanım herzamanki gibi cefakar motosiklet Bmw R100.Hiçbir sorun çıkartmadan yazarı binlerce km o bozuk yollarda taşımış.Eğer bu muhteşem ülkeyi tanımak istiyorsanız mutlaka okuyun.Ama motosikletle yapılmış bu geziden sonra uyduruk rehberli turlara katılmak istemeyeceksiniz emin olun.Çünkü içinizdeki maceracı ruh uyanmış olacak.
YOLCULUK GEREKLİ YAŞAM DEĞİL.Ernesto"CHE"Guevara

13 Aralık 2009 Pazar

ŞİBUMİ/Trevanian


Şibumi,basitliğin mükemmelliği demek.Kendini kanıtlama gereği hissetmeyen alçakgönüllülük demek.Bence yaşayan her insan birgün ulaşabilirse dünyanın daha yaşanabilir bir yer haline gelmesi demek.Trevanian kitabını şibumi üzerine mi kurmuş derseniz,hayır.Çok kısa olarak geçiriyor.Ama kitabın karakteri Nikolai Hell şibumiyi bir hayat felsefesi haline getirmiş.Hayatın basitleştikçe mükemmelliğe ulaştığına inanıyor.Kitap,içinde siyaset,felsefe,macera ve uluslararası komplo teorilerini de barındıran bir macera kitabı.Türkiye de uzun zaman önce basılmış ve çok hayranı olan bir yazarın kitabı.Kahraman bana göre gercek bir antikahraman.Aslında kahramanlığı sevmeyen duygusuz bir suikastçi ve katil.Profesyonel katil,dağcı,mağaracı,seks uzmanı,yakın dövüş uzmanı.Amerika'dan nefret ediyor okudukça da size şaşırtıcı gelecek şekilde ona hak veriyorsunuz.Benim için bu kolay okunan eğlenceli ve heyecanlı macera kitabından aldığım en değerli şey şibuminin nasıl elde edileceği.Sonuç;insan şibumiyi elde edemez ancak keşfeder.Şibumı düzeyine gelmek için daha çok bilgiden geçip basitliğe varmak gerekir.Yapabilirmiyiz,kapitalist reklam bombardımanı izin verir mi..

3 Aralık 2009 Perşembe

ASYA YOLLARI,HİMALAYALAR VE ÖTESİ/Nasuh Mahruki


Bu kitabı üç defa okudum.Buna sebep olan şeyler neler mi;Nasuh Mahruki'nin gıpta ettiğim adamlardan biri olması,bunun hep hayalini kurduğum seyahat olması ve kitabın okurken bizi yazarla beraber insan ruhunu ısıtan bir iç yolculuğa çıkarıyor olması.Kitap Nasuh Mahruki'nin bir Bmw R80 motosikletle İstanbul'dan Katmandu'ya gidişini(kolay görmeyin çok zor),dünyanın 6.en yüksek dağı Cho Oyu(8201)dağına tırmanışını ve tekrar aynı motorla(bu daha da zor)İstanbul'a dönüşünü anlatıyor.Kitap boyunca geçtiği ülkelerin kültürünü,insanını,inançlarını tanıtıyor.Binlerce kilometre yol yaparken kendi içinde de bir o kadar uzun ruhani bir yolculuk yapıyor.Artık Katmandu'ya varıp tırmanışa geçtikten sonra anlıyoruz ki fiziksel güç ruhani bir güçle desteklenmediği sürece bir işe yaramıyor.Bize o dağı metre metre tırmandırırken biz de Nasuh'la aynı fiziksel ve mental eforu sarfediyoruz,sonunda biz de o zirveye kendi bayrağımızı dikiyoruz.İçinde gezgin ruhu taşıyan herkesin başucu kitabı yapması gereken bir kitap.Kahramanı,tabi ki Nasuh Mahruki.Cesaret,azim ve kararlılık insanın içinde olduğu müddetçe bu çılgınca seyahatin yapılabilir olduğunu gösteriyor.Gizli kahraman ise Bmw R80.Enduro motorların kralı.Bozulmaz,kolay tamir edilir,pis benzinle bile çalışır.20 bin km yol yapmış ve yükünü sağ salim geri getirmiş.Artık bir klasik olan ve bütün enduroseverlerin hayranı olduğu bu motora umarım Nasuh iyi bakıyordur.
Kendi yoluna gitmeli
Kendi dağına tırmanmalı
Kendi denizine dalmalı
Kendi göğünde uçmalı
Kendi gözlerinle görmeli

17 Kasım 2009 Salı

VELOSİPET İLE BİR CEVELAN/İbnülcemal Ahmet Tevfilk


Bizler modern zaman gezginleriyiz.Büyük hacimli motorlarımıza atlıyoruz,hiç yorulmadan kilometrelerce yol yaparken biliyoruz ki en kötü ihtimalle bir çölü bile geçen bir asfalt yol,vardığımızda temiz soğuk su içip yemek yiyebileceğimiz bir otel bulabileceğiz.Sahip olmamız gereken öncellikli şey,gezgin bir ruh.Ahmet Tevfik'te bu gezgin,maceracı ruh fazlasıyla vardı.Dönemin en modern bisikletlerinden birine sahipti(vites yok,fren yok,amortisör yok,far yok)ve İstanbul'dan Bursa'ya bir keşif gezisi yapmak istiyordu.Burada ilginç olan şeyse yılın 1899 olmasıydı.Yirmi sene önce kendi bisikletimin ilkelliğini düşündüğümde 1899 model bir bisikletin neye benzeyebileceğini hayal bile edemiyorum.Bu gezide Ahmet Tevfik Mudanya'ya gemiyle geçip Bursa-İnegöl-Yenişehir-Bursa güzergahını bisikletle tamamlar ve bunu bu kitapla gezi notları olarak yayımlar.Kitabın kahramanı tabiki Ahmet Tevfik.Bisiklet delisi,gezgin,maceracı,dalgacı bir tip.267 km yola 1899 model bir bisikletle çıkabilecek kadar da cesur.Kitabı okuduktan sonra günümüz bisiklet dükkanlarında ultra modern bisikletlerin uzun yol performansları hakkındaki ukalalıkları duyduğumda içimden ben,yukarıdan da Ahmet Tevfik kıs kıs gülüyordur.Önce istek sonra da cesaret,yolculuk boyunca kesin ihtiyaç olacak iki şey.

15 Kasım 2009 Pazar

ZEN VE MOTOSİKLET BAKIM SANATI/Robert M.Pırsıg


İnsanın hayat boyu okuduğu kitaplar arasında acaba kaç tanesi gerçekten hayatını değiştirecek kadar etkiler.Bu kitabın 374.sayfasında artık başka biriydim.İnanılmaz gibi geliyor ama doğru.Sonradan aralıklı olarak dört defa daha okudum.Gerçekten çok etkilenmiştim,herseferinde hayatımı tekrar sorguladım.Kitap bir yol kitabı.Baba,oğul ve iki arkadaşlarının yaptığı bir motosiklet yolculuğu.Baba ayrıca yol boyu bir iç yolculuğa çıkıyor.Delilikle akıllılık,normallikle anormallik arasında gidip gelirken biz de bunlardan hangisinin hayatımızda ağır bastığını yol boyu anlamaya çalışırız.Biz de babayla bir iç yolculuğa çıkarız.Ben bu yolu sonuna kadar babayla yaptım.Onun sayesinde motorumun lastiklerini söküp takmaya,sinirlenmeden sıkışmış vidaları sıkmaya,ikea kullanım kılavuzlarını çok ciddiye almadan montajda hayalgücümü de kullanmaya başladım.Zen budizminin temel öğretilerinden biri olan sabrı öğrendim.Kendime ve herkese karşı.Kitabın sevdiğim karakteri mi;Deli Phaedrus.Deli ama filozof,intihara meyilli ama o kadar da hayata tutkun.Bu iç yolculuğun sonunda huzura erdi mi tam emin değilim.Ama varmak için mutlaka yola çıkmak lazım.

14 Kasım 2009 Cumartesi

NEREYE/Necdet Sen


Kücüklügümde evde babam daha Cumhuriyet gazetesini okumadan önce hemen koşup Hızlı Gazeteciyi okurdum.Aklımda kaldığı kadarı ile bu karakter;özgür ruhlu,biraz arıza işini iyi yapan çapkın bir karakterdi.O dönemlerde bu çizgi karakterin çok meşhur oldugunu hatırlıyorum.Sonra babam Cumhuriyet okumayı bıraktı ben de Hızlı Gazeteciyi unuttum.Yaklaşık yirmi küsür yıl sonra kitapçıda bu kitaba rastladım.Yazar yabancı değildi.İsmi aniden hatıralarım arasından kopup geldi.Necdet Şen,Hızlı Gazetecinin çizeri.Bu karakteri yaratan çizerin yazdığı her şeyi okuyabilirdim,düşünmeden aldım.Bu kitap bence yazılmış en güzel yol hikayelerinden bir tanesi.Necdet Şen İstanbul'dan Hindistan'a yaptığı yolculuğu anlatıyor.Sadece basit bir turistik yolculuk değil bu.Hayatı sorguladığı bir iç yolculuk.Tek başına,bir sırt çantasıyla yapılan cesaret ve azim isteyen bir yolculuk.İçinde gezgin ruhu taşıyan herkesin okuması gereken,ayrıca da bir Hindistan yolculugu için ideal bir referans kitap.Kitabın sevdigim karakteri mi;tabi ki özgür ruhlu,arıza,sanatçı insan Necdet Şen.Fiziksel olamazsa bile ruhunuz hep YOLDA olsun